3- TRAFİK VE ÇEVRE BİLGİSİ-3

Direksiyon eğitimi verilir.

TRAFİK VE ÇEVRE BİLGİSİ
3.BÖLÜM

(TRAFİK PSİKOLOJİSİ, TRAFİKLE İLGİLİ KOMUSYONLAR VE KURULUŞLAR)

TRAFİK PSİKOLOJİSİ

   SİSTEM ÇERÇEVESİNDE TRAFİK ORTAMI İNSAN ARAÇ ÇEVRE İLİŞKİSİ:

   İnsanların trafikle içiçeliği, anne karnında başlar, ölene kadarda devam eder.
   Trafik çok yönlü ve çok karmaşık bir konudur.
   Mühendislik, fizik, mekanik, fizyoloji, psikoloji, ve diğer davranış bilimleri ile eğitim, sosyoloji, ekonomi, hukuk ve sosyal bilimler, doğrudan veya dolaylı biçimde trafik kavramı içindedir.
   T
rafik ülkenin kaynaklarını, sanayi, ticaret alanlarını ve sosyo-ekonomik yapısını önemli şekilde etkiler.
   Trafikten dolaylı veya dolaysız etkilenmeyen kişi yoktur.
   Trafikte üç temel unsur vardır. İnsan, Araç ve Çevre (Yol)
   İNSAN UNSURU: Sürücüler, araç sahipleri, yayalar, yolcular, trafiği düzenleyen ve denetleyen görevliler.
   ARAÇ UNSURU: Motorlu ve motorsuz araçlar, yük ve yolcu taşıyan taşıtlar.
   ÇEVRE UNSURU (YOL): Şehir içi ve şehirlerarası karayolları, yoldaki yapı ve tesisler, trafik yapı sistemleri ve araçları, çevrenin doğal koşulları (sis, yağmur, kar yağışı, ormanlık alanlar, göl ve bataklık çevreleri, sahiller gibi).
   B-SÜRÜCÜNÜN ARAÇ VE ÇEVREDEKİ DEĞİŞİMLERDEN OLUMLU/OLUMSUZ ETKİLENMESİ:
   Bakımı yapılmamış araçların kazalara neden olabileceği akıldan çıkarılmamalıdır.
   Kaygan yollarda (karlı ve buzlu) güvenli bir sürüş için lastik dişlerinin ve hava basınçlarının önemi çok büyüktür.
   Yoldaki gizli buzlanmalar, köprü üstlerinde, viyadüklerde, tünel çıkışlarında olur.
   Kar ve yağmur yağışlı, sisli havalarda, sis lambalarının yakılması gereklidir.
   Görüşün kısıtlı olduğu yol kesimlerinde, ormanlık alanlarda yeşil, asfalt üzerinde gri, karda beyaz araçların görülmesi zorlaşır.
   Hız limitleri aşılmamalı, yol, hava, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun hızda araç sürmeli. Takip mesafesine uyulmalı.
   Cam silecekleri sık sık temizlenmeli ve 6 ayda bir değiştirilmelidir.
   Kış şartlarında kalorifer sistemi ön camdaki buğuyu önleyici olmalı, arka cam rezistansı arka camda oluşan buğuyu önleyebilmesi için iyi çalışması gerekmektedir.
   C-21. YÜZYILDA ARABANIN VE ULAŞIMIN ANLAMI:
   Çağımızın gelişen teknolojisi, araçları tam konforlu olarak imal edip, insanların hizmetine sunmaktadır.
   Araçlarda aero-dinamik yapıları, yol bilgisayarı ve özellikle arızanın nereden kaynaklandığını gösteren, gösterge tabloları gibi düzenlemelerle sağlıklı bir sürüş sağlanmasına özen gösterilmiştir.
   Araç kullanıcılarının ulaşımda kolay araç sürebilmeleri için otoyollar, bölünmüş yollar, köprülü kavşaklar, viyadük yolları yapılmış, yollarda her türlü gereksinimi karşılayacak dinlenme tesisleri, akaryakıt istasyonları inşa edilmiştir.
   Bunlarda ülkenin sosyo-ekonomik yapısını önemli bir şekilde etkilemiştir.
   Ülkemizde deniz yolu, demiryolu ve havayolu ulaşımı ikinci plana itilmiş, karayolu ulaşımına önem verilmiştir.
   Buna bağlı olarak otomotiv sanayi büyük oranda ülke ekonomisi içinde yerini almıştır.
   2-SÜRÜCÜ DAVRANIŞLARININ PSİKOLOJİK AÇIDAN İNCELENMESİ
   A-SÜRÜCÜLÜK DAVRANIŞININ İNCELENMESİ:
   Trafik kazalarının %98,2’sinin insandan kaynaklandığı, yapılan araştırmalarla saptanmıştır.
   Bu olgu (insan faktörü) somut olarak tanımlanmadığı sürece kazaları önlemek için yapılan çalışmalar amacına ulaşamaz.
   Trafik ortamında insan faktörü sürücüleri, yayaları, deneticileri, araç içerisindeki yolcuları kapsar.
   Trafikte araç kullanan tüm sürücülerin sahip olması gereken özellikler;
   -Kişinin trafik ve sürücülük konusunda aldığı eğitim ve bilgi seviyesi,
   -Kişinin araç kullanmak için sahip olması gereken becerileri,
   -Kişinin kurallara uyma bilinci ve isteği,
   -Kişinin araç sürme tarzı ve alışkanlıkları.
   B-ZAMAN İÇİNDE SÜRÜCÜLÜK DAVRANIŞLARININ GELİŞMESİ
   Araç kullanan kişinin, bilgi ve becerisinin yeterli olmaması, kurallara uyma bilincinin bulunmaması, yanlış alışkanlıklara sahip olması, kişinin kazaya yatkınlığını göstermektedir.
   Araç kullanmak için gerekli temel yetenek ve beceriler; algı, dikkat ve konsantrasyon, şekil fark etme, hafıza ve göz-el-ayak koordinasyonu gelişimiyle zaman içerisinde sürücülük davranışlarını olumlu yönde geliştirir.
   Sürücülerin yetenek ve becerilerine ne kadar sahip olabildikleri psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı kontrolü ile mümkün olabilmektedir ve her 5 yılda bir yenilemek zorundadır.
   3-SÜRÜCÜ DAVRANIŞINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
   A-TRAFİKTE SİGARA İÇME, TELEFON KULLANMA VB. DAVRANIŞ SERGİLEME:
   Araç kullanırken sigara içmek sürücünün dikkatinin dağılmasına sebep olur. Sigaranın yakılma esnasında gözün yoldan ayrılması 2 saniyeden (takip mesafesinden) fazladır. Sigarayı yakarken öndeki aracın durması sizin ona çarpmanız demektir.
   Cep telefonuyla konuşmak, hatta mesajlaşmakta gözünüzün yoldan ayrılmasına ve olası tehlikeleri görmemenize sebep olacağından her an kazalarla karşılaşabileceğiniz anlamına gelir.
   Bu nedenle, araç kullanırken telefonla konuşma yasağı getirilmiştir. Araç kullanırken telefonla konuşmak kaza riskini 4 kat artırmaktadır.
   B-SÜRÜCÜLÜK PERFORMANSI:
  Sürücülükte yetenek ve beceriler tehlikenin algılanmasından, trafik işaretleri ile (Trafik polisi-trafik işaret levhaları, trafik ışıklı cihazı, yol çizgileri ve yer işaretlemeleri) karşılaşıldığında gerekli mesajın alınması, karşıdan gelen aracın hız ve mesafesinin tahmini sürücülükte yaşamsal önem taşıyan etkenlerin yerine getirilmesi için gereklidir.
   C-KİŞİNİN TRAFİK ORTAMINA VERDİĞİ ANLAM, İNANÇLAR VE SÜRÜCÜLÜK TUTUMLARI:
   Trafik kazalarının %98,2’sinin insanlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Bununda %95’inin sürücü hatası olduğu kabul edildiğine göre “insan faktörü” ön plana çıkmaktadır. Bununda sınıflandırılması kalıcı faktörler ve geçici faktörlerle yapılmaktadır.
   GEÇİCİ FAKTÖRLER: Sürücünün anlık olarak hata yapmasına, yol ve çevreyi olumlu algılayamamasına neden olan unsurlardır. Alkol, yorgunluk, stres, sağlık, diğer sürücüler, iklim, yol koşulları.
   KALICI FAKTÖRLER: Trafik kazalarının meydana gelmesinde önemlidir. Trafik kaza riskinin %75’i kalıcı kişisel faktörlere bağlıdır. (Kazaya yatkınlık, sürücülük tarzı ve yeteneği).
  D-RİSKLİ VE GÜVENLİ SÜRÜCÜLÜĞÜ BELİRLEYEN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ:
   Kazaya yatkınlık, sürücünün trafik kazasına karışma olasılığını yükselten kişisel özelliklerin tamamıdır.
  Bu da, kazaya karışan sürücünün kendi içinde gösterdiği tutarlılıktır.
   Kazaya karışanların farklı yatkınlıkları vardır. Bu farklılıkların araştırılması ve nedenlerinin tespiti trafik psikologlarınındır.
   E-RUHSAL YAPI BOZUKLUKLARININ KAZAYA ETKİSİ:
   Sürücülerin yetenek, beceri ve kişisel özelliklerinin tanımı; Trafik kazalarında sürücüler daha fazla rol almaktadırlar.
   Bu nedenle, araç sürücülerinin Psiko-teknik yöntemlerle zihinsel ve psiko-motor yetenek ve becerilerinin değerlendirilmesi çok önemlidir.
   Çok fazla trafik kazası yapan sürücülerin diğer sürücülere karşın yaygın aile sorunları olduğu, yetişme çağlarında suça eğilim gösterdikleri, olumsuz, olgunlaşmamış, sorumsuz ve saldırgan oldukları tespit edilmiştir.
   Kişilik özelliklerinin kazaya yol açtığını, kaza riskini artırdığı gözlenmiştir.
   Duyguları kontrol etme yetersizliği, öfke, kızgınlık, depresyon, prestij ve güç aramaya yönelik davranışlar kazaya neden olan önemli faktörlerdir.
   F-PAYLAŞMA, BAŞKALARINA KARŞI SAYGI VE BENCİLLİK DUYGUSUNUN SÜRÜCÜLERLE İLİŞKİSİ:
   Tüm sürücüler trafik kurallarına uymak zorundadırlar. Kuralsızlık trafikte kargaşaya yol açar, en kötüsü de yaralanma ve ölümleri de beraberinde getirir.
   Trafikte tüm unsurlar uyum içerisinde olmalıdır. Siz kurallara uyarak hata yapmayabilirsiniz. Ancak, bir başka sürücünün hatası yine ölümcül kazalara yol açabilir.
   İyi niyetli ve kurallara karşı saygılı bir sürücü olunuz. Yoğun trafiğe, park yerinden çıkarak karışmak isteyen sürücüye yol vermeniz size bir şey kaybettirmez, diğer sürücünün riske girmesini önlersiniz. Yol verdiğiniz bu sürücünün diğer sürücülere, belki de size yol verdiğini görmek mutluluğunu da yaşayabilirsiniz.
   Şu altın öğüdü de aklınızdan çıkarmayınız. “HAKKINIZDAN VAZGEÇEBİLİRSİNİZ, AKLINIZDAN ASLA”
   4-ALKOL VE SÜRÜCÜLÜK
   A-ALKOL KULLANMA VE SÜRÜCÜLÜK:
   Alkol kullanımının kaza yapma riskiyle yakından ilişkisi vardır.
   Alkol miktarı arttığında, kandaki oksijen miktarı azalır ve beyin yeterince oksijen alamadığı için fonksiyonlarını kaybetmeye başlar.
   Görme, denge, işitme fonksiyonlarında zayıflama olur. Yorgunluk, dikkat azalması, hafıza kaybı, intikal eksikliği, uyuklama, uyuşukluk, tepkisizlik, karar yanlışlıkları oluşur.
   Alkolün uyarıcı etkileri de vardır. Korku azalır, kendine güven ve aşırı hız isteği artabilir.
   Lütfen alkollü araç kullanmayalım.
   B-ALKOLÜN SÜRÜCÜLÜĞE OLUMSUZ ETKİLERİ:
   Araştırmalar, alkolün hangi seviyede olursa olsun, sürücülük için güvenli olmadığını göstermektedir.
   Bunula birlikte araştırmalar 0.20 promil düzeyinden itibaren alkol düzeyi arttıkça sürücülük üzerinde olumsuz etkilerin de arttığını göstermektedir.
   C-ALKOLLÜ ARAÇ KULLANMANIN SONUÇLARI:
   Yönetmelikte belirlenen 0.50 promilin üzerinde alkollü içki almış olan hususi otomobil sürücüleri;
   Hususi otomobil dışında kalan diğer araçların taksi veya dolmuş otomobili, motosiklet, minibüs, otobüs, kamyonet, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmetlerinde yük ve yolcu taşımacılığı yapan şoförler ile resmi araçların sürücüleri 0.20 promilin üzerinde alkollü içki almış olanlar bu araçları süremezler.
   Uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kontrole yetkili görevlilerin teknik cihazlar kullanmasını kabul etmeyen sürücülere idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır. Araç kullanmaktan men edilir.
   Sürücülerin suçu işlediği tarihten itibaren geriye doğru 5 yıl içinde;
   Birinci Defasında: Hafif para cezası ile birlikte sürücü belgeleri 6 ay süreyle geri alınır.
   İkinci Defasında: Hafif para cezası ile birlikte 2 yıl süreyle sürücü belgeleri geri alınır. Ayrıca bu sürücüler Sağlık ve İçişleri Bakanlığınca çıkarılan yönetmelikte gösterilen Sürücü Davranışlarını Geliştirme Eğitimi’ne tabi tutulur. Eğitimi başarı ile tamamlayanların belgeleri süreleri sonunda iade edilir.
   Üç ve üçten fazlasında ise: Hafif para cezası ile birlikte Sürücü belgeleri 5 yıl süreyle geri alınır. Ayrıca psiko-teknik ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulur. Bu değerlendirme muayene sonrasında uygun görülenlere geri alma süresi sonunda belgeleri iade edilir.
   Yapılan tespit sonucunda 1.00 promilin üzerinde alkollü olduğu tespit edilen sürücüler hakkında ayrıca Türk Ceza Kanunun 179’uncu maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri uygulanır.
   Alkollü olarak ölüm ya da yaralanmalı trafik kazasına neden olunması halinde ağır kusurun varlığı kabul edilir.
   0.50 promile tekabül eden alkol miktarları;
   1 duble rakı, cin, kanyak, volka, visti
   2 kadeh şarap, 2 bardak bira (iki küçük bira)
   Bu miktarlar alkol aldığınızda, kendinizi sarhoş hissetmeyebilirsiniz. Ancak alkolün psikolojik ve fizyolojik birçok olumsuz etkisi vücudumuzda ortaya çıkmaya başlar.
   -Alkolün en az miktarı bile sürücülük becerileriniz birçok açıdan etkiler,
   -Aldığınız alkolün miktarı arttıkça, kaza riskinizde artar.
   -Konaklama yerleri ve Belediye Mücavir alanları hariç olmak üzere, otoyollarda ve devlet karayollarında yapılacak ve açılacak yapı ve tesislerde alkollü içki satılmasına izin verilmez.
   D-DİĞER UYUŞTURUCU VE UYARICILARIN SÜRÜCÜLÜĞE OLUMSUZ ETKİLERİ:
   Uyuşturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip maddeleri almış olanlar, güvenli sürme yeteneklerini kaybederler. Bunların karayolunda araç sürmeleri yasaktır.
   Sürücülerin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığı solunum havası, tükürük veya benzeri biyolojik örnekler üzerinden teknik cihazla tespit edilir. Tespit işlemi tek kullanımlık test kitleri ile yapılır. Bu kitlerle beraber tarih, saat, ölçüm sonucu ve cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen test cihazları da kullanılabilir. Talep halinde test sonuç çıktısının bir nüshası sürücüye verilir.
   Tespit için aranacak olan eşik değerleri, Adalet Bakanlığı (Adli Tıp Kurumu) ve Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığınca müştereken belirlenir.
   T
eknik cihazla yapılan test sonucunda, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı yönünde POZİTİF  sonuç alınan sürücü, 5271 sayılı ceza muhakemesi kanunu kapsamında uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespitinin yapılması amacıyla mahalli zabıtaya teslim edilir.
   Sürücü, Cumhuriyet Savcısının talimatıyla Ceza Mahkemesi Kanunun 75’inci maddesinin 1’inci fıkrasında belirtilen usuller çerçevesinde vücudundan kan, tükürür ya da idrar gibi örnekler aldırılmak üzere en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülür.
   Yapılan tespit sonucunda uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı tespit edilen sürücü hakkında 2918 Sayılı Kanunun kapsamında işlem yapılması için mahalli zabıta tarafından ilgili trafik kuruluşuna ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun ilgili hükümlerine göre adli işlem yapılmak üzere adli birimlere bilgi verilir.
   Trafik kuruluşunca, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı tespit edilen sürücüye 2918 sayılı Kanunun 48’inci maddesinin 8’inci fıkrasında belirtilen miktarda para cezası verilerek, sürücü belgesi 5 yıl süreyle geri alınır.
   Alkol dışındaki uyuşturucuların değişik etkileri vardır.
   Kokain ve amfetamin uyanıklığı artırıcı maddelerin başında gelir. Kişide, bu maddeler alındığında aşırı etkinlik ve neşe duygusu meydana gelir.
   Kişi dengesiz, aşırı ve beklenmedik davranışlarda bulunur.
   Az bir kullanımdan sonra bu maddeler tedirginlik ve dikkati bir noktada toplama yeteneğini zayıflatır.
   Yatıştırıcı ilaçlar, aynen uyku hapları gibi, uyanıklığı azaltan maddeler içine girer. Bu ilaçlar bir gevşemenin ardından, uykulu bir hava getirir.
   Uzunca bir süre kullanıldığında, çoğunlukla uyuşukluğa, pasifliğe ve bilinç kaybına yol açar.
   Uyuşturucu maddelerden veya ilaçlardan almış olarak trafiğe çıkan bir sürücünün davranışı kendi açısından açıkça bir intihardır.
   Trafik ortamında böyle bir sürücünün varlığı diğer yol kullanıcıları için potansiyel bir risktir.
   5-YORGUN, UYKUSUZ VE DALGIN ARAÇ KULLANMA
   A-YORGUNLUK VE UYKUSUZLUĞUN SÜRÜCÜLÜĞE OLUMSUZ ETKİLERİ:
   Ticari amaçla yük ve yolcu taşımacılığı yapan ve azami ağırlığı 3,5 tonu geçen araçların şoförleri ile ticari amaç ile yolcu taşımacılığı yapan ve taşıma kapasitesi şoförü dahil 9 kişiyi geçen araçların şoförlerinin 24 saatlik herhangi bir süre içinde toplam 9 saatten ve devamlı 4,5 saaten fazla araç sürmeleri yasaktır. Bu şoförler 9 saat araç kullanma süresini tamamladıktan sonra 11 saat kesintisiz dinlenmek zorundadır. En fazla 6 günlük araç kullanma süresinden sonra 1 günlük hafta tatilini kullanmak zorundadır. Bu şoförler sürekli 4,5 saatlik araç kullanma süresinden sonra eğer istirahate çekilemiyorlarsa en az 45 dakika mola almaları zorunludur.
   Sürücülerin yukarıdaki sürelere uyup uymadıkları (otobüs, kamyon ve çekici) araçlarda bulunan TAKOĞRAF cihazı ile kontrol edilmektedir.
   Bu araç şoförlerinin takoğrafı bulunmayan veya takoğrafları işler durumda olmayan araçları trafiğe çıkarmaları, mesleki yeterlilik belgesi (SRC) almadan araç sürmeleri yasaktır.
   Araç işletenleri de araçlarına ait takoğraf kayıtlarını kayıt tarihinden itibaren 1 ay süre ile araçlarında (şoförlerde), 5 yıl süre ile de işyerlerinde, işyeri yoksa araçlarında muhafaza etmeleri veya ettirmeleri zorunludur.
   Lütfen dayanıklılığınızı direksiyon başında sınamaya kalkmayınız.
   Uykunuz gelirse, uygun bir yerde durup yarım saat kadar uyuyun.
   Yolculukta hafif yemekler yenilmeli, direksiyon başında bir şey yemek, içmek sürme güvenliğini tehlikeye sokabilir.
    Uykulu araç kullanmak, alkollü araç kullanmak kadar öldürücü olabilir.
   Uykusuzluk tıpkı uyuşturucu maddeler ve alkol gibi tepki zamanınızı, dikkatinizi, yargılama ve karar verme yeteneğinizi azaltır.
   B-DALGIN ARAÇ KULLANMANIN TEHLİKELERİ
   Araç kullanırken yaşamınızın en önemli işini yaptığınızı aklınızdan çıkarmayın.
   -Kaygan yollarda ani firen yaparak durmaya çalışmak, patinaj yaparak kalkmak.
   -Öndeki araç geçilirken veya şerit değiştirirken geri görme aynasından yolu kontrol etmemek.
   -Dönmek için kuyrukta beklerken, anayol trafiğine dikkat etmeden öndeki araca çarpacak duruma gelmek,
   -Takip mesafesi kurallarına uymayıp, öndeki araca çarpmak gibi davranışlar sergiliyorsanız, bilin ki dalgın araç kullanıyorsunuz demektir.
   6-GÜVENLİ SÜRÜCÜLÜKTE YETENEKLERİN YERİ VE ÖNEMİ
   A-GÜVENLİ SÜRÜCÜLÜK İÇİN GEREKLİ OLAN TEMEL YETENEKLER:
   Sürücülük yeteneği, sürücünün performansını belirleyen araç kullanımı esnasında aktif hale gelen zihinsel ve psiko-motor yetenek ve becerilerin bir birleşmesidir.
   ZİHİNSEL YETENEKLER: Dikkat ve Konsantrasyon, Hız ve Mesafe Algılama, Muhakeme, Problem Çözme, Karar Verme, Şekil algılama.
   PSİKO-MOTOR YETENEKLER: Tepki hızı, İki el koordinasyonu, El-Ayak-göz koordinasyonu, Takip yeteneği.
   B-SÜRÜCÜLÜK YETENEKLERİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
   Kişinin sürücülük konusundaki bilgi düzeyi, araç kullanmak için gereken temel yetenek ve becerileri, kurallara uyma bilinci ve isteği, sahip olduğu sürücülük tarzı ve alışkanlıkları, sürücünün yetkinliklerini ortaya koyar.
   Bunlardan herhangi birinin eksikliği sürücünün kazaya yatkınlığını gösterir.
   C-SÜRÜCÜLÜK YETENEKLERİNİN TESPİTİ VE DÜZENLİ KONTROLÜN ÖNEMİ:
   Sürücülerin, araç kullanmak için gerekli temel yetenek ve beceriler açısından değerlendirilmesi psiko-teknik değerlendirme sürecidir.
   Sürücülerin güvenli araç kullanmalarını sağlayan yetenek ve becerilerin özel gelişmiş test yöntemleri kullanılarak tespitine psiko-teknik değerlendirme denir.
   Sürücülük becerisi düşük olanların kaza ve ihlaller bakımından önemli bir risk oluşturduğu görülmektedir.
   Güvenli sürücülük eğitimi almayan sürücülerin önemli bir risk grubu oluşturduğu, trafikteki olası tehlikeleri ve bunun neticesinde yolu okuma becerilerinin de zayıfladığı gözlenmektedir.
   Bu tür sürücüler araç kullanmayı kendilerini ispatlama aracı eğilimine girmektedir.
   Oysa defansif (savunmaya dayalı) sürücülükte temel kural tehlikeleri ve yolu önceden okumak ve görebilmektir.
   Bu da tamamen araç kullanmaya odaklanmakla mümkündür.
   7-KAZAYA KARIŞMAYA VE KURAL İHLALLERİNE NEDEN OLAN “RİSK ALMA EĞİLİMİ”NİN ANALİZİ
   A-RİSK ALMA EĞİLİMİ MEKANİZMASI
   Yaş ve cinsiyet kaza riskine katkıda bulunabilir.
   Kazaların büyük bir bölümünün 16-25 yaşları arasındaki sürücüler tarafından yapıldığı belirtilmiştir.
   İtibar arama, uyarım ve heyecan peşinde koşma güdüsü gibi kaza riskini artıran birçok kişilik özelliği, genellikle ergenlik ve gençliğe özgü davranışlar arasında yer almaktadır.
   Kişilik özellikleri ile yaş arasındaki bağlantı, gençlerde kaza riskinin güçlü bir etmeni olabilir.
   Bir başka risk grubu da 70 yaş üzerindeki sürücülerdir.
   Yaşlılar için değişen durumlara hızlı tepki göstermeme ve araç kullanma yeteneğinde bozulma ya da yavaşlama gibi fiziksel faktörler kazalara neden olmaktadır.
   B-GÜVENLİ SÜRÜCÜLÜKTE RİSK ALMA EĞİLİMİNİN KONTROL EDİLMESİNİN ÖNEMİ
   Aracı hareket ettirmek, aynaları kontrol etmek, gaz ve firen pedallarını dengeli ve yerinde kullanmak, çevredeki araç, yaya, yol ve trafik işaretlerini dikkatle takip etmek, gereken tepkileri vermek, diğer araçlarla arada uygun mesafe bırakmak sürücüler için zamanla basit ve otomatik işlemler haline gelmektedir.
   Tüm bu işlemler sırasında konsantrasyon, sürekli dikkat, strese dayanıklılık, muhakeme yeteneği, algılama, hız ve mesafe tahmini, el-ayak-göz koordinasyonu, geniş görüş açısı, uyaranları fark edip doğru ve hızlı tepki verebilme akılsal (zihinsel) ve fiziksel yetenekler çok önemlidir.
   Sürücülükte dikkat fonksiyonu çok önemlidir.
   Dikkat, ortamda var olan tüm uyaranlara aynı anda yoğunlaşmayı sürekli olarak sağladığı gibi, gerekli tepkilerin yerine getirebilmesi, uygun olmayanların göz ardı edilmesini sağlar.
   Daha güvenli bir trafik ortamı için yol durumunun, araçların, trafik kurallarının ve uygulamalarının trafikte bulunan tüm insanların (sürücü, yaya, yolcu, trafik deneticileri) Trafik Güvenliği konusunda sürekli geliştirilmesi ve iyileştirilmesi gerekmektedir.
   Bu nedenle; Psiko-teknik değerlendirme ile psikoloji uzmanı çalışmalarına gereken önem verilmeli ve Güvenli Sürüş Teknikleri Eğitimi çalışmaları hızlandırılmalıdır.
   TRAFİKLE İLGİLİ KOMİSYONLAR VE KURULUŞLAR

   KOMİSYONLAR
   Karayolları Güvenliği Yüksek Kurulu:
   Kurul, Cumhurbaşkanının Başbakan’ın başkanlığında Adalet, İçişleri, Maliye, Milli Eğitim, Sağlık, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme, Orman ve Su İşleri, Çevre ve Şehircilik, Özel İdare Köy İşleri Genel Koordinasyon Mürurluğunun Bağlı Olduğu Bakanlık ile Jandarma Genel Komutanı, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarı,  Emniyet Genel Müdürü ve Karayolları Genel Müdürünün katılımıyla yılda bir defa olağan, Başbakanın gerekli görmesi halinde de olağanüstü olarak gündemle toplanır.
   Trafik Hizmetleri Başkanlığınca hazırlanarak, Karayolu Trafik Güvenliği Kurulunca uygun görülen önerileri değerlendirerek karara bağlar ve kararların yaşama geçirilmesini sağlar.
   Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu:
   Kurul, Emniyet Genel Müdürlüğü, Trafik Hizmetleri Başkanının başkanlığında, Karayolu Güvenliği Yüksek Kuruluna katılan kamu kurumlarının en az daire başkanı seviyesinde görevlileri, Jandarma Genel Komutanlığı, Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı, Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonu temsilcisi ile İçişleri Bakanlığınca uygun görülen trafikle ilgili üniversite, Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği, Türkiye Trafik Kazalarını Önleme Derneği ve Trafik Kazaları Yardım Vakfının birer temsilcisi ve Başkent Büyükşehir Belediye Başkanın katılımıyla üç ayda bir toplanır. Zorunlu hallerde de başkan tarafından toplantıya çağrılabilir.
   Trafik hizmetlerinin daha çağdaş ve güvenli bir şekilde yürütülebilmesi için önerilerin uygulanabilirliğini tartışarak karara bağlar.
   Karayolu Trafik Güvenliği Kurulu;
   -Trafikle ilgili kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanmasına,
   -Trafik kazalarının azaltılmasına ilişkin, uygulamada görülen aksaklıkları tespit edip, giderilmesine yönelik önerilerde bulunmak,
   -Yasal düzenlemelerden kaynaklanan eksiklikleri belirlemek ve ilgili kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunmak,
   -Fahri Trafik Müfettişi adaylarını Karayolu Güvenliği Yüksek Kuruluna önermek,
   -Gerektiği hallerde Türk Karayolu Güvenliği birimlerini temsilen yabancı heyetlerle görüşmek v.b. görevleri yürütür.
   İl ve İlçe Trafik Komisyonları:
   İl Trafik Komisyonu; İllerde vali veya yardımcısının başkanlığında, belediye, emniyet, jandarma, milli eğitim, karayolları ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonuna bağlı ilgili odanın temsilcileri; valilikçe uygun görülen trafikle ilgili üniversite, oda, vakıf ve kamuya yararlı dernek veya kuruluşların birer temsilcisinden oluşur.
   İlçe Trafik Komisyonu; İlçelerde kaymakamın başkanlığında, İl Trafik Komisyonuna katılan kuruluşların yöneticileri veya görevlendirecekleri temsilcilerinin katılımı ile ilçe trafik komisyonu kurulur.
   İl ve İlçe Trafik Komisyonları:
   İl sınırları içinde yerel ihtiyaç ve şartlara göre; trafik düzeni ve güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli tedbirleri alır,
   Trafiğin düzenli bir şekilde akımını sağlamak için alt yapı hizmetleri ile ilgili tedbirleri alır,
   Trafikle ilgili sorunları çözümlemek için Trafik Güvenliği Yüksek Kurulu'nun müdahalesini gerektiren hususları İçişleri Bakanlığına iletir,
   Belediye sınırları içinde ticari amaçla çalıştırılacak yolcu ve yük taşıtları ile motorsuz taşıtların çalışma şekli ve şartları, çalıştırılabileceği yerler ile güzergâhlarını tespit eder ve sayılarını belirler,
   Otopark olmaya uygun boş alan, arazi ve arsaları geçici otopark yeri olarak ilan eder ve bunların sahiplerine izin verir,
   İl Trafik Komisyonunun başkanı Vali, İlçe Trafik Komisyonunun başkanı ise Kaymakam'dır.
   İl ve İlçe Trafik Komisyonlarının kararları valinin onayı ile yürürlüğe girer.
   İl ve İlçe Trafik komisyonları belediye sınırları içindeki karayollarında otomobiller için hız sınırı 20 km/saat’e kadar artırmaya yetkilidir.
   KURULUŞLAR
   Emniyet Genel Müdürlüğü:
   Araçlarda bulundurulması gerekli belge ve gereçler ile sürücülerin kurallara uyup uymadığını denetler,
   Duran ve akan trafiği düzenler, yönetir,
   El koyduğu trafik kazalarında, kaza tespit tutanağı düzenler,
   Trafik kazalarında yaralananların bakımlarını sağlamak için tedbir alır ve yakınlarına haber verir,
   Araçların tescil işlemlerini yaparak belge ve plakalarını verir,
   Ülke çapında sürücülerin sicillerini tutar,
   Trafik kazalarının oluş nedenleri ile ilgili bilgileri toplayıp, değerlendirir, gerekli önlemlerin alınması için ilgili kuruluşlara teklifte bulunur,
   Hasar tazminatı ödemelerini hızlandırmak için sigorta şirketlerince istenen bilgi ve belgeleri verir.
   Karayolları Genel Müdürlüğü:
   Yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayollarında düzenleme ve işaretlemeleri yapar,
   Karayollarındaki işaretleme standartlarını tespit ve kontrol eder,
   Karayolu güvenliğini ilgilendiren projeleri inceler ve onaylar.
   Trafik kazalarının oluş nedenlerine göre veriler hazırlar, kaza analiz sonuçlarına göre gerekli önlemleri alır,
   Yetkili birimlerce veya trafik zabıtasınca tespit edilen trafik kaza analiz sonucu, altyapı ve yolun fiziki yapısı ile işaretlemeye dayalı kaza sebepleri göz önünde bulundurularak gerekli görülecek tedbirleri almak veya aldırmak,
   Araçların ağırlık kontrollerini yapar, gerekli durumlarda suç ve ceza tutanağı düzenler,
    Tescile bağlı araçların muayenelerini yapar,
   Yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayollarında, kavşak, durak yeri, aydınlatma, yol dışı park yerleri vb. tesisleri yapar,
   Karayolu yapılarına hasar verenler ile yapım ve bakım sırasında görevlilerin ikaz ve işaretlerine uymayanlar hakkında tutanak düzenleyerek en yakın trafik kuruluşuna teslim etmek,
  İçişleri Bakanlığı'nın uygun görüşü alınmak suretiyle, yönetmelikte belirlenen hız sınırlarının üstünde veya altında hız sınırları belirler ve işaretler,
   Milli Eğitim Bakanlığı:
   Motorlu araç sürücülerinin yetiştirilmesi için sürücü kursları açar, özel sürücü kursu açılmasına izin verir ve kursları denetler,
   Sürücü adaylarının sınavlarını yapar, başarılı olanlara sertifikalarını verir,
   Okul öncesi, okul içi ve okul dışı trafik eğitimini düzenleyen trafik genel eğitim planı hazırlamak ve ilgili kuruluşlarla iş birliği yaparak uygulamak.
   Sağlık Bakanlığı:
   Trafik kazaları ile ilgili, ilk ve acil yardım hizmetlerini planlar ve uygular,
   Kazalarda yaralananların en kısa zamanda sağlık hizmetlerinden yararlanması için, karayolları üzerinde ilk yardım istasyonları kurar, bu istasyonlara gerekli personel, araç ve gereci sağlar,
   Her ilde trafik kazaları için eğitilmiş sağlık personeli ile birlikte yeteri kadar ilk ve acil yardım ambulansı bulundurur.
   İl Özel İdare Genel Sekreterliği - İl Özel İdare Köy İşleri Genel Koordinasyon Müdürlüğü:
   Köy Yollarında;Trafik düzeni ve güvenliği açısından gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yapar,
   Kavşak, durak yeri, yol dışı park yerleri, aydınlatma vb. projeleri inceler ve onaylar.
    Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı:
   Tescile bağlı araçların muayenelerini yapar, muayene istasyonlarını denetler,
   Araçların ağırlık ve boyut kontrollerini yapar,
   Karayolları Trafik Kanunu hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında tutanak düzenleyerek idari para cezası vermek.
   Orman ve Su İşleri Bakanlığı:
   Köy yolları için sayılan görev ve hizmetlerden zorunlu ve gerekli görülenler, orman yolları içinde geçerlidir.
   Çevre ve Şehircilik Bakanlığı:
   Trafikte seyreden taşıtlardan kaynaklanan egzoz gazlarının neden olduğu hava kirliliği ve etkilerinden, canlıları ve çevreyi korumak amacıyla, kirleticilerin azaltılmasını sağlamak ve ölçümler yaparak kontrol etmek.
   Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü:
   Sürücü belgelerini düzenleyip verir.
   Belediye Trafik Birimleri:
   Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları, trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurur,
   Yol ve kavşak düzenlemeleri ile gerekli işaretlemeleri yapar,
   Açık ve kapalı park yerleri, alt ve üst geçitleri yapar,
   Trafiği tehlikeye düşüren engelleri gece veya gündüze göre kolayca görülebilecek şekilde işaretler veya ortadan kaldırır,
    Karayolu yapısında ve üzerinde yapılacak çalışmalarda gerekli tedbirleri alır,
   Çocuklar için trafik eğitim tesisleri yapar veya yapılmasını sağlar.

 Not:Teorik sınavlarda Trafik Adabı Bilgisinden 6, Araç Tekniği Bilgisinden 9,  İlkayardım Bilgisinden 12 ve Trafik ve Çevre Bilgisinden de 23 olmak üzere toplam 50 soru sorulmaktadır. Başarılı sayılabilmeniz için en az 35 soruya doğru cevap verip 70 puan almanız gerekmektedir. Yağlıdere Sürücü Kursu 2024.

                                                         

 

YAĞLIDERE SÜRÜCÜ KURSU
(0454) 671 25 25 - 0 532 639 61 28
Palaklı Mah.Turgut Özal Cad. No:1/A  Yağlıdere-GİRESUN

 

Anasayfaya Git

 

Takvim
Hava Durumu
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.935533.0675
Euro35.748235.8914
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam11
Toplam Ziyaret14349